Gönül bilmem ne şem‘ün pertev-efzûn oldı nûrından
Ki fânûs-ı hayâl-i sîneye sıgmaz huzûrından
Müyesser olmadı hergîz safâ-yı neşve-i zâtı
Cihânun ‘âciz oldum sâhte zevk ü sürûrından
Nümâyân âsmândur sanma ‘ömrün reh-güzârında
Bülend olmuş turur bir girddür dehrün mürûrından
Yanup sûz-ı gam-ı hicrân ile âteş-penâh olmak
Çok âsândur bana mihnet-keş-i vaslun sabûrından
Dil oldı mâ’ilî Âgâhveş bir hod-pesendün kim
Degül ben kendü de râzı degül tab‘-ı gurûrından