Câme-i sebz ile bir serv-i bülendüm var benüm
Serv gibi sebze-pûş olmış efendüm var benüm
Bu dil-i âvâre bir yérden ékisini sever
Çifte öksüzler dakınmış bir levendüm var benüm
Zülfi ile kaşları tâkında cân asılmağa
Dûd-ı dilden kara ibrîşim kemendüm var benüm
Kıl kalemlerle yazarlar safha-i defterlere
Kâkül-i dil-berde birkaç dürlü bendüm var benüm
Nakş olup sînem nişân-ı zahmı seng-i yârda
Levh-i zerrîn üzre hatt-ı lâciverdüm var benüm
Gülşen-i tab‘ından ÂHÎ’nüñ saña éy ğonca-leb
Gül gibi bir tâze şi‘r-i dil-pesendüm var benüm