Suçu gökte, her samimi çabanın
Kaz diyerek yonulduğu çağdayız
Bu çobansız yerin, başsız obanın
Meleklerin yanıldığı çağdayız
Zorbalığa yelteneli ayılar
Arkasında çoğaldılar dayılar
Azalmıyor, çoğalıyor sayılar
Mikropların anıldığı çağdayız
Müslümandır biri camiye gelmez
Biri hak bağırır, hak nedir bilmez
İkisi de hasta, hiç biri ölmez
Batılın Hak sanıldığı çağdayız
Kime güven duyar, kime süslenir
Çise vursa sırılsıklam ıslanır
Kader sayar, bir namerde yaslanır
Her insana kanıldığı çağdayız
Eşek inat eder girmez eşikten
Sıpa rahat durmaz düşer beşikten
Şüphemiz var güneşteki ışıktan
Doğru sözden dönüldüğü çağdayız
İki enik birbirine laf atar
İki dönük kiliseye saf atar
Babaları ikisine af atar
Kana ekmek banıldığı çağdayız
Akbaba her leşi sayar iken kâr
Turnalar vefasız, baykuş riyakâr
Koyunun kuzunun ayan, aşikâr
Eşek diye binildiği çağdayız
Eşeğin her saat arpa niyazı
Aptallık katıra silinmez yazı
Kapı arasında dana boynuzu
Tadılmazın sınıldığı çağdayız
Aç kurtlar çilekeş, köpekler ef ef
Kaplanlar sadece ediyor esef
Keçi oğlağına küsmüş maalesef
Hakikatin yenildiği çağdayız
Baykuşların şakıdığı zamanda
Eşeğin bez dokuduğu zamanda
Şeytanın cüz okuduğu zamanda
Cahillerden sinildiği çağdayız
Suç aradım mahlukatta boşuna
Kardeş var kan katar kardeş aşına
Doğu batı çırpınmayın boşuna
Gökten yere inildiği çağdayız
21 Nisan 2005
Zülfikar Yapar Kaleli