.
Bu bendeki emel kimin nesidir
Ruhun arzusudur, kalbin sesidir
Bu bana Mevlanın hediyesidir
Yanık yüreğimin dilisin gülüm
Seslenirsen beni götürsün ölüm.
Türküyü söyledim sözü bitirdim
Tepeye tırmandım düzü bitirdim
Ona gönül koydum yüzü bitirdim
Dağlarımın hoyrat yelisin gülüm
Yaslanırsan beni götürsün ölüm.
Renk içinde elvan elvan rengi var
Sanmıyorum samimiyet dengi var
Hayat ile elli yıldır cengi var
Bahçelerin gonca gülüsün gülüm
Süslenirsen beni götürsün ölüm.
Yılların boyunca gitmemiş acı
Ne bilir kardeşin, ne duyar bacı
Göz yaşları olmuş derde ilâcı
Yaralı kalbimin pilisin gülüm
Paslanırsan beni götürsün ölüm.
Çiçekli ovalar, dumanlı dağlar
Kuzusuz yaylalar, meyvesiz bağlar
Pınarın başında bir gelin ağlar
Baharımın azgın selisin gülüm
Islanırsan beni götürsün ölüm.
Gözü kara, bahtı kara yetiştin
Güçlükleri yara yara yetiştin
Bir vefasız haylaz yârâ yetiştin
Yemin ederim ki delisin gülüm
Hislenirsen beni götürsün ölüm.
Çalılıkta çakal, sahrada aslan
Kayalıkta kartal, kovukta yılan
Dertli ala geyik, yaralı ceylan
Kaleli ahrazın elisin gülüm
Uslanırsan beni götürsün ölüm.
Ahraz: Sağır, dilsiz
NOT:Bu şiir Üstad Aşık Mevlüt İhsani′nin bütün şiirlerinden esintiler taşımaktadır.
Zülfikar Yapar Kaleli