Nehrin ortasına düştüm burgaçta dönüp dururum
Bana değip kaçan balık birden ellerin oluyor.
Ben ağlarken yaşın yaşın çözülen kara bulutlar
Sen gülerken ak duvağın, al-al tellerin oluyor.
Bir kahkaha tufanına dönüştüğü zaman neş’en
Beni söküp sürükleyen deli sellerin oluyor.
Hangi sapa yere çadır kurup yurtlansam, orası,
Senin sultanlık çayırın, çamlıbellerin oluyor.
Seher ya da gurûb vakti âfaka renk-ıtır veren
Senin başak söken terin, gonca güllerin oluyor.
Bu ne sevda anlamak zor, gözlerin kılçık atıyor
Beni sana düğümleyen tatlı dillerin oluyor.
Ne cinim ne de bir melek, bir insanım yolu dölek
Gamı bana yükler felek, ödül ellerin oluyor
Renkleri senden düşlerin, beytülkasid’dir kaşların
Peşine düştüm kuşların, sebep gellerin oluyor
Karakoç yolunu seçmiş, seninle kendinden geçmiş
Sığındığı tek gölgelik, yeşil dalların oluyor…
Bahaeddin KARAKOÇ (Leyl ü Nehar Aşk – T.Diy.Vak.Yay. 1997 / ANKARA)