hükümdar, hükmü geçmeyince dar
dar kapılardan geçmeli başı eğik
yalanla murassa tacını
çember gibi çevirmeli yollarda
hükümdar hükmü bir masal bilip
ne tuhaf mührün leke kokması
ağacın sudan korkması ne tuhaf
ne tuhaf yüzde kum fırtınası
bir hükümdarın ağlaması ne tuhaf
uçar kokusu haşebî tespihlerin
vezirlerin elinde zergerdan, mercan
şahmaksut, kehribar, akik, kantaşı
sırtında otuzüç kere şaklayan
tane, durak, imâme, kamçı
tombak ibriklerden soğuk su akar
cariyeler kalkmaz mangal başından
bir gelincik fıdıldar sarkıp ebrudan
abdest alırken üşür hükümdar
küreklerini hatırlar gölde kayıklar
koşmayı unutur av köpekleri
gülmeye başlar birden hükümdar
soyatarı denerken yeni giysilerini
ne çeşnicibaşı yemeği tadar
ne tellallar okur hükümlerini
gülabdândan gül dökülmez hükümdar
sahibine gösterir atlar yelelerini
kararır telkârî fincan zarfları
kahve kadar makbuldür köpüğü kanın
yorulup taşımaktan hatıraları
topukları toprakla tanışır hükümdarın