Nerden gelirsen gel, yolu uzatma;
Kavli erteleme, gönlüm kan ağlar.
Her gamzeni sapan yapıp taş atma
Camlar şangır-şungur, canda can ağlar.
Hortuma dönüşür her toz bulutu,
Gölgemin sırtında aşkın tabutu
Vadiyi kucaklar görkemli dağlar,
İntizarım yoktur, inkisarım var.
Nasıl girersen gir, yüreğim senin;
Deri geçir davul, tel takarsan tar.
Çiy düşse üstüne ürperir tenin,
Ay doğarken göle iner kuğular.
Islığıma uladığım ezgiler,
Yüreğime belediğim ezgiler,
Hicranla tanıştım ah u zarım var
İntizarım yoktur, inkisarım var.
Ne dersen de, dinlemeye hazırım
Yüreğim mekiktir, sesini sarar
Bakışında parlar beyaz huzurum
Bir karınca yuvasına yol arar
Bekletme, nazlanma, konuş ne olur,
Sensizlik bir çöldür ölümü solur,
Geç kalan gelişler ne işe yarar
İntizarım yoktur, inkisarım var.
Adınla yaklaşsa bana birisi
Havalar değişir, yer-gök gül kokar.
Bir aşk mağduruyum umut dirisi,
Dilekçem cebimde elimi yakar.
Kiraz devşirmeye gitmiştin hani
Çilek kokuyorsun vakte yabani
Unutma sana bergüzarım var
İntizarım yoktur, inkisarım var.
Bahaettin KARAKOÇ (Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman / Ayışığında Serenatlar –Sıla Kitapları- 2001)