Leylâ Vü Mecnûn 701-800

Fuzuli

1480 - 1556
  • 967 okuma
  • 7 yıl önce
  • Yorum Yok
0 ● 5 0 Oy

Bî-hûdedür ol kamu fesâne
Kim âşıkdur fülan fülâna

Çün vâkıa şek mahalli oldı
Ol vâkıadan teselli oldı

Leylî hem oturdı evde nâ-çâr
Döndi sadefine dürr-i şeh-vâr

Bir bürcde sâbit oldı ahter
Mahbûs-i hizâne oldı gevher

La‘l oldı esîr-i sîne-i seng
Habs oldı gül-âba şîşe-i teng

Gamdan tebeh oldı rûzgârı
Nevmîd dil-i ümîd-vârı

Âh eyler idi velî ne hâsıl
Ol yel açamazdı gonca-i dil

Göz yaşı tökerdi lîk ne sûd
Bitmezdi anunla nahl-i maksûd

Zülfi kimi pîç ü tâba düşdi
Hayrân kalup ıztırâba düşdi

Ağzı kimi hulkın etdi gam dar
Çeşmi kimi cismi oldı bî-mâr

Ne derdini sahlasa karârı
Ne şerh-i gam etse gam-güsârı

Fânûs-ı hayâle girdi ol şem‘
Gönlini kılup hayâl ile cem‘

Her dem çeküp ol gam içre min âh
Sabr etdi zarûret ile ol mâh

Derd ile düzüp terâne-i gam
Bu bir gazeli ohurdı her dem

Bu gazel Leylî dilindendür

Felek ayırdı meni cevr ile cânânumdan
Hazer etmez mi aceb nâle vü efgânumdan

Oda yandurmasa bir şu‘le ile nüh feleği
Ne biter âteş-i âh-ı dil-i sûzânumdan

Gam-ı pinhân meni öldürdi bu hem bir gam kim
Gül-ruhum olmadı âgeh gam-ı pinhânumdan

Âh idi hem-nefesüm âh ki ol hem âhir
Çıhdı ikrâh kılup külbe-i ahzânumdan

Men ne hâcet ki kılam dâğ-ı nihânum şerhin
Âkıbet zâhir olur çâk-i girîbânumdan

Hak bilür yâr değül cân ü dilümden gâib
N’ola ger gâib ise dîde-i giryânumdan

Cân eğer çıhsa tenümden eser-i mihri ile
Eser-i mihri sağınman ki çıhar cânumdan

Lutf edüpsen meğer ey bâd bu günden beyle
Veresen bir haber ol serv-i hırâmânumdan

Ey Fuzûlî gam-ı hecr ile perîşândur hâl
Kimse âgâh değül hâl-i perîşânumdan

Tamâmî-i sühan

Sâkî getür ol mey-i mugânı
Kim unudalum gam-ı cihânı

Rahm eyle ki kasd-ı cân eder gam
Bağrum sitem ile kan eder gam

Kıl aklumı bâde ile zâil
Çerhün siteminden eyle gâfil

Feryâd ki çerh bî-vefâdur
Dâim işi cevr ile cefâdur

Bir âdet ile medârı yohdur
Devrânınun i‘tibârı yohdur

Ger hem-nefes etse iki yârı
Bir yere getürse iki zârı

Elbette sebep salup araya
Anları esîr eder belâya

Bi’llâh ne yamandur âşinâlığ
Çün vâki‘ olur yine cüdâlığ

Gül-zâr-ı kelâm bağ-bânı
Beyle bezemiş bu bûstânı

Kim serv-i riyâz-ı mihnet ü derd
Sevdâ-zede Kays-i derd-perverd

Her subh gederdi mektebe şâd
Mektebde olurdı gamdan âzâd

Meşk-i hat-ı hüsn-i yâr ederdi
Def‘-i gam-ı rûzgâr ederdi

Zevk ile dutup tarîk-ı sâbık
Âdet üzerine subh-ı sâdık

Geldi yine mektebe ferah-nâk
Tâ kim kıla zevk-ı vaslı idrâk

Gördi ki behişte hûr gelmez
Gün çıhdı henüz nûr gelmez

Hurşîdsüz oldı rûz tâ şeb
Oldı başına karanu mekteb

Bildi ki sipihr-i şu‘bede-bâz
Bir şu‘bede eyleyüpdür âğâz

Elbette cefâ-yı ta‘n-ı ağyâr
Ol gün yolına bırahdı bir hâr

Nevmîd olup etdi nâle bünyâd
Dedi nedür ey felek bu bî-dâd

N’etdüm sana kasd-ı cânum etdün
Kat‘-ı reh-i dil-sitânum etdün

Kesdün taleb-i garazda râhum
Bildür mana kim nedür günâhum

Evvel meni eyledün mükerrem
Vasl-ı sanem ile şâd ü hurrem

Döndün yine beyle cevr edersen
Ol devre nakîz devr edersen

Vehm eylemedün mi kim çeküp âh
Sûz-ı ciğer ile bir seher-gâh

Yanduram oda tokuz revâkun
Sûzın sana bildürem firâkun

Tedbîr kıl ey muallim-i pîr
Et sihr ile ol perîni teshîr

Ancak mana sanma yetdi bu gam
Kim yetdi mana yeten sana hem

Düş ey elif istikâmetünden
Şerm eyle bu kadd ü kâmetünden

Kaddi hevesiyle dem urursen
Ol getdi aceb ki sen durursen

Ey nûn çü nihândur ebrû-yi yâr
Sen dahi nazarda durma zinhâr

Ey mîm çü ağzı oldı gâib
Oldı sana hem adem münâsib

Olsan nola ey devât dil-teng
Âyîne-i hâtırun dutup jeng

Ol turra-i müşg-bûdan ayru
Hicrân kara bağrun eylemiş su

Ey hâme sirişk-bâr olupsen
Ser-geşte vü bî-karâr olupsen

Gûya bu gün etmemiş müyesser
Devrân sana dest-bûs-i dilber

Ey levh hatınun eyle yâdın
Kıl sînede nakş gam sevâdın

Bir niçe gün ol esîr-i hicrân
Mektebde gezüp kılurdı efgân

Her rûz figânı ile tâ şeb
Ta‘zîb çekerdi ehl-i mekteb

Şeb hem kıluben figân ü zârı
Eylerdi muhâtab ol nigârı

K’ey göz nûrı gönül sürûrı
Sensüz gözümün yoh oldı nûrı

Evvel ne idi bu âşinâlığ
Âhir nişe eyledün cüdâlığ

Evvel nişe eyledün meni mest
İzhâr-ı mahabbet ile pâ-best

Âhir ne içün humâra saldun
Bu mihnet-i intizâra saldun

Saldun dil-i zâra nâr-ı fürkat
Kıldun gözümi pür-âb-ı hasret

Gönlüm odı kıldı yana yana
Âheng şafak tek âsmâna

Yaşum suyı oldı vara vara
Bir bahr ki yoh ana kenâre

Men istemezem bu günde hem-dem
Yanumdan ilet hayâlüni hem

Olmaya düşüp hayâlün ey meh
Oda yana suya bata nâgeh

Ser-mest-i şarâb-ı iştiyâkem
Medhûş-i tehayyür-i firâkem

Koyma gamunı menümle hem-râh
Fâş eylerem anı halka nâgâh

Ser-mestde ihtiyâr olmaz
Medhûşda i‘tibâr olmaz

Cân oldı gamun gelende ber-bâd
Teşvîş-i fenâdan oldum âzâd

Gösterdi mana gamun mezâkı
Ayş-ı ebedî neşât-ı bâkî

Ger gelse ecel menüm nem ala
Cân hod yohdur meğer gam ala

Şem‘-i şeb-i mihnet ü belâyem
Âşüfte-i cünbiş-i hevâyem

Sûz-ı dil ile tökülse yaşum
Tîğ-i gam ile kesilse başum

Cândan çıharıp hevâ-yı aşkı
Terk eylemezem belâ-yı aşkı

Bu günleri kim gam içre zârem
Hicrân elemiyle bî-karârem

Ger nâme-i ömre kilk-i takdîr
Gündür deyüben kılursa tahrîr

Eyler meni ol hisâb mağbûn
Kim sûret-i hâldür diğer-gûn

Gün şartı deyerler âftâbı
Bi’llâh ki bu nüktedür hisâbî

Her gün ki görünmez âftâbum
Men gün demezem budur hisâbum

Yoh kimse bu derd-i dilden âgâh
Bu derd-i dil ile neyleyem âh

Derdüm söze geldüğince artar
Oddur yel ile zebâne dartar

Eyyâm-ı visâli eyleyüp yâd
Ol haste bu şi‘ri etdi bünyâd

Bu gazel Mecnûn dilindendür

Ey hoş ol günler ki men hem-râz idüm cânân ile
Ni‘met-i vaslın görüp nâzın çekerdüm cân ile

Görmemişdi gülşen-i ayşum hazân-ı tefrika
Olmamışdı tîre eyyâmum şeb-i hicrân ile

Meh-veşümden dûstlar devrân cüdâ ister meni
Düşmenümdür hîç bilmen n’etmişem devrân ile

Yetse ger âşıklarun eflâke efgânı ne sûd
Yetmek olmaz mâh-veşler vaslına efgân ile

Yaşurup sahlardum elden dâğ-ı hicrânın eğer
Etmek olsaydı müdârâ dîde-i giryân ile

Zevkden dîbâce bağlandı kitâb-ı ömrüme
Koymadı devrân geçe evkâtum ol unvân ile

Ey Fuzûlî ahter-i bahtum müsâid olmadı
Kim olam bir dem mukârin ol meh-i tâbân ile

Söz muhtasar ol esîr-i sevdâ
Bir nev‘ ile oldı halka rüsvâ

Kim Kays iken adı oldı Mecnûn
Ahvâlini etdi gam diğer-gûn

Bu Leylîye Mecnûn güzerde mukâbil olduğıdur ve Gün mukâbelesinde hilâl-i mihri bedr-i kâmil olduğıdur

Bir gün ki bahâr-ı âlem-efrûz
Vermişdi cihâna feyz-i nevrûz

Salmışdı nikâb çehreden gül
Çekmişdi sürûd-ı nâle bülbül

Şeb-nem mey-i nâbı ile lâle
Doldurmış idi kızıl piyâle

Fuzuli

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir