”Unutuş saatleriydi bunlar,
insan kardeşlerindi sana seni unutturan…
Ölüm vardı herşeyin sonunda,
ama ölümün arkasında hiç ölmeyen aşkın vardı…
Sevinirdin bazen, gülerdin,
ama içinde bir yer hiç durmadan kanardı…
Sen kendini ne kadar çok unutsan da,
o dinmeyen sızı sana yine seni hatırlatırdı…
Koşardın sevgili sanıp dünyaya,
koşardın ondaki kendini tamamlamaya…
Ve sevgili seni eksik tanıdıkça,
sen onu daha eksiksiz severdin…”