Deli gönül bir güzele bağlandı
Dost iline gidemiyom nideyim
Aşk elinden ciğerciğim dağlandı
Derdim beyan edemiyom nideyim
Hub cemalin mahi taban misali
Kaldı dertli gönlüm gamlı gussalı
Gitmiyor serimden aşkı hayalı
Ağlıyom da gülemiyom nideyim
Yaz gelince gonca güller bitişir
Sefil bülbül gül dalında ötüşür
Ah çektikçe kara bağrım tutuşur
Ben o yari bulamıyom nideyim
Şuh didarı beni derde bıraktı
Yareli sinemi odlara yaktı
Aşkın hançerini bağrıma çaktı
Gözyaşımı silemiyom nideyim
Yeterim de ey Daimi yeterim
Bülbül oldum dost bağında öterim
Gece gündüz tutuşurum tüterim
Bu ne haldır bilemiyom nideyim
Geçti gitti vatanına yurduna
Dayanamam hasretine derdine
Uçurdum durnamı dağlar ardına
Felek bizi nazlı yardan ayırdı
Ara ver ara ver dağlar ara ver
Götür selamımı nazlı vara ver
Benim gizli derdim asla bilinmez
Akar gözüm yaşı birden silinmez
Ayrılık derdime çare bulunmaz
Felek beni nazlı yardan ayırdı
Ara ver ara ver dağlar ara ver
Götür selamımı nazlı vara ver
Yaz gelir şenlenir yaylalar dağlar
Bülbülün meskeni bahçeli bağlar
Herkes muradına erdiği çağlar
Felek beni nazlı yardan ayırdı
Ara ver ara ver dağlar ara ver
Götür selamımı nazlı vara ver
Büyük insan koca Veysel
Dostlar seni unutur mu
Ayırsa da seni ecel
Dostlar seni unutur mu
Tabiata gönül verdin
İnsanları çok severdin
Yalan değil sen bir erdin
Dostlar seni unutur mu
Sivralan’ın ocağında
Sadık yarin kucağında
Sensin gönüller bağında
Dostlar seni unutur mu
Şarkışla’dır senin kazan
Atatürk’e destan yazan
Gerçek aşık büyük ozan
Dostlar seni unutur mu
Sevenlerin yanındasın
Sohbetinde anındasın
Daimi’nin kanındasın
Dostlar seni unutur mu
Eğildim bir dolu içtim
Yarin elinden elinden
Yandı vücudum kül oldu
Narın elinden elinden
Çayır çimen don bürüdü
Lale sümbüller yürüdü
Dağların karı eridi
Yelin elinden elinden
İşte geldi bahar yazlar
Ötüşür turnalar kazlar
Süzülüyor ela gözler
Ölüm elinden elinden
Tutmuşum yarin elinden
Korkmam Sırat’ın yolundan
Sakın Kul Hüseynim sakın
Aduv dilinden dilinden
Arzu çekerim o yare
Bir gün olur gelir diye
Şu sinem oldu bin pare
Cananını bulur diye
Aşk ile bağrım ezerim
Söyler derdimi yazarım
İlde umutlu gezerim
Yar halimden bilir diye
Ararım lebi balımı
Kuruttu budak dalımı
Yare söylerim halımı
Göz yaşımı siler diye
Gördüm yari otağında
Yandırdı gençlik çağında
Yazık ömrümün bağında
Gonca güller solar diye
Daimi’yim bir kemterim
Kara Bağrımı döğerim
Naçarım boynum eğerim
Bu dert bende kalır diye
Ey şahin bakışlım bülbül avazlım
Bir eli kadehli bir eli sazlım
İşte gidiyorum kal ahu gözlüm
Ne sen beni unut ne de ben seni
Yolda harami çok engel arada
Unutma sevdiğim demde sırada
Özüm gider ama gönlüm burada
Ne sen beni unut ne de ben seni
Ta ezelden ezel sevgim sevginde
Şu iki cihanda kevn-ü mekanda
Nizam başlarında ulu divanda
Ne sen beni unut ne de ben seni
Kul Hüseyin’im der ki gül benzim soluk
Serimize yazılmıştır ayrılık
Vallahi sevdiğim gönüller birlik
Ne sen beni unut ne de ben seni
Mahi Taban gibi doğdun aleme
Evliyalar Şahı Pir İmam Rıza
Nutkun kudret olmuş levhi kaleme
Evliyalar Şahı Pir İmam Rıza
Senin nurun Muhammed’in nurudur
Aşkın yakar dal budağım kurutur
Senin nutkun dağı taşı eritir
Evliyalar Şahı Pir İmam Rıza
Horasan ilinde bayrağın açan
Yezitler elinden zehiri içen
Mümin kullarına hülleler biçen
Evliyalar Şahı Pir İmam Rıza
Sensin imamların Nuri enveri
Tarikat evinin şemsi Kameri
Evvel sende gördüm sulbü Haydarı
Evliyalar Şahı Pir İmam Rıza
Daimi sulbündür düştü bu raha
Niyazımız vardır o güzel şaha
Ulaştır bizleri ulu dergah’a
Evliyalar Şahı Pir İmam Rıza
(Ağırlama)
Gitme durnam gitme nerden gelirsin
Sen nazlı canana benzersin durnam
Her bakışta beni mecnun edersin
Gönülde mihmana benzersin durnam
Has nenni nenni
Dost nenni nenni
Kaşlarına mim duvası yazılır
Cemaline türlü benler dizilir
Seni sevmeyenler haktan üzülür
Pir balım sultana benzersin durnam
Has nenni nenni
Dost nenni nenni
(Pervaz)
Pir balım sultana benzersin durnam
Yörüde dilber yörü canana yörü
Durnam gökyüzünde pervane döner
Dertli aşıklara badeler sunar
Aşıkların senden inayet umar
Tabibe lokmana benzersin durnam
Pir balım sultana benzersin durnam
(Yürütme)
Allah Allah Allah Allah
Hüdey hüdey hüdey hüdey
Bugün ben pirimi gördüm
Gelir salını salını
Selamına karşı durdum
Bağrım delini delini (hüdey)
Gel dedim yanıma geldi
Gamzesi sinemi deldi
Bir izzetli selam verdi
Aldım sevini sevini (hüdey)
Gaynadı garıştı ganım
Ezelden severdi canım
Sen benimsin bende senin
Dedim sevini sevini (Allah)
(Dedim sevini sevini (hüdey)
Gıymatın baha biçilmez
Cemalin nurdan seçilmez
Vakitsiz güller açılmaz
Derdim gülünü gülünü (hüdey)
Dedemoğlu der ağlatma
Yüreğim ode dağlatma
Varıp yadlara bağlatma
Zülfün telini telini (Allah)
(Zülfün telini telini) (hüdey)
Girdim dost bağına seyran eyledim
İki gonca bitmiş dalın üstünde
Laleler sümbüller boynunu eğmiş
Bülbüller ötüşür gülün üstünde
Dalgaları gelir sere yanaşır
Aşka düşen aşık yanar dolaşır
Nazlı yari gören gözler kamaşır
Parlıyor yeşiller alın üstünde
Koynu çiçek açmış bahar yaz gibi
Salınıp da gezer kumru baz gibi
Altın küpe kulağında köz gibi
Dökülmüş saçları belin üstünde
Sevdiğimin koynu meyvalı bağdır
Gonca güllerini derecek çağdır
Aşıklık dediğin bir ulu dağdır
Berdar olup kaldım telin üstünde
Daimi’de der ki kaşları hilal
Beni mecnun etti o zülfü delal
Yarimin cemali kevserden zülal
Yalnız bir beni var elin üstünde
Yerimiz uzlettir nurumuz kudret
Aldanma ey sofu gel bize bize
Yazılmış dört kitap Mana-i Hikmet
Görüldü ezelden yol bize bize
Biziz Muhammed’in sulbü evrahı
Bendei Hak olan sürer bu rahi
Çok Şükür tecelli etmiş ilahi
Açıldı irfanda gül bize bize
Pirim Hacı Bektaş Veli oturdu
Söğüt ağacından elma yetirdi
Selman arşullahtan engür getirdi
Geldi yeşil benli el bize bize
Kalmadı kederim gitti firağım
Hamdülillah yakın oldu ırağım
Mürşüt himmet etti yandı çırağım
Ol zaman verildi hal bize bize
Daimi’yim gelir alem kamusu
Münkir içindir cehennem tamusu
Terkettim dünyada arı namusu
Asla kar eylemez dil bize bize
Gene bir efkara duş oldum candan
Güller feryat eder matem ayında
Bülbül kare bağlar bağı gülşanda
Dallar feryat eder matem ayında
Katre olup enginlere çağlanan
Pervaneler gibi nare dağlanan
Evladı Ali’ye candan bağlanan
Kullar feryat eder matem ayında
Bir hal ehli bulsam hal beyan etsem
Konsam dost gülüne şakıyıp ötsem
Azmirah eyleyip ol pire gitsem
Yollar feryat eder matem ayında
Kerbela’da yatan körpe kuzular
Ah çektikçe ciğerciğim sızılar
Yazıldı alnına kara yazılar
Çöller feryat eder matem ayında
Lanet olsun ol yezidin sulbüne
Nasıl kıydı müminlerin gülüne
Akar gider Kerbela’nın çölüne
Seller feryat eder matem ayında
Kerbela çölünde kanlar döküldü
Mezarına kara bayrak dikildi
Müminler içinde yası çekildi
Diller feryat eder matem ayında
Daimi’yim der ki mümin sadıklar
Hüseyin aşkıyla bağrı yanıklar
Gökteki melekler suda balıklar
Göller feryat eder matem ayında
Bir gerçeğe bel bağladım erenler
Aldı benliğimi bitirdi beni
Damla idim bir ırmağa karıştım
Denizden denize götürdü beni
Nice kabdan kaba boşaldım doldum
Karıştım denize deniz ben oldum
Damlanın içinde evreni buldum
Yine benden bana getirdi beni
Buhar oldum yağdım yağmurlarınan
Toprağa karıştım çamurlarınan
Piştim fırınlarda hamurlarınan
Üstadım sofraya yatırdı beni
Çiğnediler dişlerinen ezildim
Vücut eleğinden geçtim süzüldüm
Çaldı kalem bir deftere yazıldım
İrfan mektebine yetirdi beni
Daimi’yim ermişlerin ereği
Cümle varlık tabiatın gereği
Bir ölmez ananın oldum bebeği
Aldı dizlerine oturdu beni